Kadınlarda Cinsel İşlev Bozuklukları
--------------------------------------------------------------------------------
Hazırlayan: Dr. Verda Bitlis Tüzer
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Psikiyatri Kliniği
Cinsel istek bozuklukları
Cinsel tiksinti bozukluğu
Kadınlarda cinsel isteği artırmanın yolları
Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Cinsel ağrı bozuklukları
Cinsel istek bozuklukları
Cinsel
istek genellikle cinsel yanıt döngüsünün ilk evresi olarak
değerlendirilir. İstek sadece psikolojik bir durum gibi görünse de
sıklıkla hormonal dengesizlik ya da tedavi gibi fiziksel durumlardan
etkilenmektedir.
Azalmış cinsel istek Azalmış cinsel istek
sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel fantezilerin ve
cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması (ya da hiç olmaması).
Kişinin
yaşı ve yaşam koşulları gibi cinsel işlevselliğini etkileyen etkenler
göz önünde bulundurularak cinsel isteğin azaldığı ya da hiç olmadığı
yargısına varılır. İstek burada cinsel içerikli rüyalar ve fanteziler,
erotik materyele ilgi, cinsel etkinlikle ilgili arzuların farkında
olma, olası çekici cinsel eşlere yönelik dikkatin olması ve cinselliğin
azalmasına ilişkin hayal kırıklığının olması gibi durumları
kapsamaktadır. isteğin olması çeşitli faktörlere bağlıdır: biyolojik
güdü, yeterli özgüven, cinsellikle ilgili önceki deneyimlerin olumlu
olması, uygun bir cinsel eşin olması birlikte olunan kişi ile cinsellik
dışındaki alanlarda da iyi bir ilişkinin olması. Bu alanların herhangi
birinde sorun olması cinsel isteğin azalması ile sonuçlanabilir.
Azalmış cinsel istek bozukluğu bazı durumlarda tüm cinsel eşlere ya da
tüm cinsel aktivitelere genellenebilir. Genellikle diğer cinsel
sorunlarla (orgazm olamama, kayganlaşma olmaması gibi) birlikte görülse
de cinsel isteği az olan bazı kişiler cinsel olarak uyarılır ve orgazma
ulaşırlar.
Cinsel istek azalması hem fiziksel hem de
psikolojik sorunlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Cinsel isteği
azaltan fiziksel faktörler yaşlanma, bazı ilaçlar, ağrı, alkolizm,
böbrek yetmezliği, kronik hastalıklar, nörolojik durumlar ve hormonal
dengesizliklerdir. Psikolojik nedenler arasındaki stres, kişilerarası
ilişkilerdeki sorunlar, beden imgesiyle ilgili kaygılar, anksiyete ve
depresyon isteği azaltabilir. İlişki ile ilgili sorunlar (güç
çekişmesi, çatışma, düşmanlık), cinsel travma (tecavüz), önemli yaşam
olayları (ailede birinin ölümü, çocuk doğumu, taşınma gibi) ve cinsel
ilişki ile bazı olumsuz anıların eşleşmesi gibi durumlar da önemlidir.
Bazen cinsel istek azalması bir ilişkideki bozulmanın işareti
olabilir.Öfkeli, korkulu ya da zihni dağınık kişiler genellikle cinsel
yakınlık için istek duymazlar. Cinsellikten uzun süre uzak kalmak da
cinsel dürtüyü bastırabilir.
Cinsel isteğin az olması
kadınlarda cinsellikle ilgili en yaygın şikayetlerdendir. Kadınların
yaklaşık %33'ünün hayatlarının bir döneminde cinsel ilgi ya da istek
azalmasıyla karşı karşıya kalacağı tahmin edilmektedir. Yaş gruplarına
göre sıklık değişmektedir. 18-24 yaşları arasındaki kadınların %32'si
cinsel istek azlığından etkilenirken bu oran 30-34 yaş grubunda %29.5
ve 35-39 yaş grubunda %37.6'dır. Cinsel isteğin ne kadarının normal
olduğunu söylemek zordur. Genelde klinisyen bir çok faktörü-kültürel
bağlamda ilişkinin özellikleri gibi- bir arada değerlendirmelidir.
Ayrıca cinsel eşin cinsel istek düzeyi de-eşlerden birindeki aşırı
isteği belirlemek için değerlendirilmelidir. Bu arada eşlerin
birbirinden farklı cinsel istek düzeylerinin olması herhangi birinde
psikolojik bir sorun olduğu anlamına gelmez. Cinsel temas ve doyum
gereksinimi kişilere göre değişebildiği gibi aynı kişide de zaman
içinde farklı olabilir. Genel toplomda cinsel istek azlığının % 20
civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Cinsel tiksinti bozukluğu
Cinsel
isteğin daha şiddetli bir derecede ortadan kalkmasıdır. Cinsel tiksinti
bozukluğu olan bireyler cinsel aktivetelerden kaçınırlar, kendilerine
cinsel yönden yaklaşıldığında korku, kaygı ya da iğrenme ifade ederler.
Bu durum belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası ilişkilerde
zorluklara neden olur. Böyle bir sorunu olanlarda cinsel uyaranlara
yanıt çok geniş bir yelpazede ortaya çıkabilir. Şiddetli derecede
cinsel tiksinti bozukluğu olan kişilerde cinsellikle ilgili durumlarda
panik atağa varan sorunlar yaşanabilir. Bu sorun travma sonrası stres
bozukluğu gibi başka psikolojik sorunlarla birarada görülebilir. Bu
bozukluk tecavüze uğrama ya da çocuklukta istismar gibi cinsel
saldırıya maruz kalınan durumlarda, cinsel birleşmenin ağrılı olduğu
durumlarda ya da cinsel dürtü ile utanç, suçluluk gibi duygular
arasında farkında olunmayan bir bağlantı olduğunda ortaya çıkabilir.
Kadınlarda cinsel isteği artırmanın yolları
Sorunun
karmaşıklığı ve bireylere özgü oluşu göz önüne alındığında işe yarayan
tek bir yöntem olamayacağı açıktır. İçlerinde Viagra (sildefanil) de
olmak üzere cinsel uyarılma üzerine etkili olduğu düşünülen bir grup
ilaç araştırılmaktadır. Bu ilaçların çoğu genital bölgedeki kan akımını
artırarak etkili olmaktadırlar. Hem kadınlar hem de erkeklerde
testosteron libido açısından önemli olduğundan cinsel istek azalmasının
tedavisinde kullanımı araştırılmıştır. Kadınlarda yaşla testosteronun
azaldığı göz önüne alındığında zaman içinde libidolarında belirgin bir
düşüş farkeden kadınlarda yararlı olabilir. Ancak cinsel istek azalması
olan kadınların çoğunda testosteron düzeylerinin normal olduğu da
gözden kaçırılmamalıdır. Testosteron tedavisi ile karaciğer hasarı,
kalp hastalığı riskinde artış gibi yan etkiler oluşabileceği de dikkate
alınmalıdır. Seçici östrojen agonistleri premenapozal ve postmenapozal
kadınlarda cinsel isteği artırabilir. Cinsel aktiviteden bir kaç saat
önce alınan metilfenidat gibi uyarıcılar antidepresan tedaviye ikincil
cinsel işlev bozukluğu olan hastalarda cinsel yanıtın dört evresini de
artırmıştır. Ancak uyarıcıların tedavide yeri belirsizdir. Bağımlılık,
aritmi gibi yan etkileri de gözönünde bulundurulmalıdır.
Cinsel
istek ile ilgili çalışmaların zor olmasının nedenlerinden biri cinsel
döngünün bu ilk evresine eşlik eden açık fiziksel değişikliklerin
olmamasıdır. Cinsel döngüde gözlenen normal fiziksel değişiklikler
ikinci evre olan uyarılma evresine dek başlamazlar. Azalmış cinsel
istek bozukluğu tedaviye en dirençli cinsel işlev bozuklukları
arasındadır. Çoğu hastada duyumsal keşif alıştırmaları etkili değildir.
Davranışçı yaklaşımdan çok psikodinamik yaklaşımla hastaya cinsel
sorunların kökenini anlaması ve cinsel hazzın önündeki engelleri aşması
için yardımcı olmak gerekebilir. Daha önce orgazm deneyimi olmayan
kadınlar için masturbasyon alıştırmaları iyi bir yol olabilir.
Feromonların
cinsel istek bozukluklarının tedavisindeki yeri de giderek daha fazla
araştırılmaktadır. Bunlar dışında eğitim amaçlı erotik videolar da
yararlı olabilir. Ancak cinsel tiksinti bozukluğu olanlarda erotik
videolar kaygıyı artırabileceği için önerilmez.
Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Cinsel
uyarılma cinsel yanıt döngüsünün ikinci evresidir. Cinsel uyarılmanın
kesin olarak psikolojik bir yönü olsa da aynı zamanda fizyolojik
değişikliklerin görüldüğü ilk evredir. Kadınlarda genellikle pelvik
bölgeye kan akımının olması, vajinal ıslanma ve genişleme ile dış
genitallerin şişmesi ile karakterizedir. Bu değişikliklerin altında
yatan mekanizma çok açık olmasa da cinsel uyarılma otonom sinir
sisteminin uyarılması ile ilişkilidir.
Kadın Cinsel Uyarılma
Bozukluğu (KCUB) Cinsel yanıtın genel uyarılma yönünün ortadan
kalkmasıdır. Bu durumda kadınlarda vaginal kayganlaşma ya da genişleme
olmadığı gibi erotik duyumlar da hissedilmez. Fiziksel temas
tiksindirici gelebilir veya belli bir noktaya dek temas zevk verebilir.
Uyarılma sorunu olduğunda orgazmla ilgili sorun da olacaktır. Bir
araştırmada mutlu bir evlilikleri olan kadınların % 33'ü cinsel
uyarılmayı sürdürmede zorluk tanımlamışlardır. Bütün işlev bozuklukları
gibi KCUB da cinsel uyarıma yanıtı olan bir kadında yaşamın belli bir
döneminde ortaya çıkabilir ya da en başından beri yanıt olmayabilir.
İşlev bozukluğu yalnız belli durumlarda görülebilir ya da genelleşmiş
olabilir. Örneğin; yaşam boyu ve durumsal KCUB olan bir kadın her zaman
uyarılma güçlüğü yaşayacak ve bu yalnızca eşiyle ortaya çıkacaktır.
Masters
ve Johnson normal tepki veren kadınların özellikle adet öncesi dönemde
istekli olduğunu bulmuştur. Yakın zamanlı bir araştırma da bu sorunu
yaşayan kadınların adeti izleyen dönemde daha istekli olduğunu
belirlemiştir. Bir üçüncü grup kadının da tam yumurtlama (ovulasyon)
döneminde en yoğun cinsel uyarılmayı hissettiği belirtilmektedir.
Cinsel
uyarılma ile ilgili sorunlar bazı fiziksel durumlar ve yaşam dönemleri
ile ilişkili olabilir. Diyabet, sigara kullanımı, cinsel yolla bulaşan
hastalıklar ve sinir hasarı hem kadın hem de erkekte cinsel uyarılmayı
olumsuz etkileyebilir. Emziren kadınlarda vajinal ıslanmada azalma
olabileceği belirtilmiştir. Menapoz döneminde ve sonrasında östrojenin
azalması da uyarılmayı zorlaştırabilir. Bazı ilaçlar da uyarılmayı
bozabilir. Antidepresanlar, antihipertansifler ve antihistaminikler
sıklıkla bu yan etkiye sahiptir.
Bu işlev bozukluğunun en
yaygın nedenleri arasında suçluluk ve düşmanlık yer almaktadır.
Suçluluk genellikle cinsel ilişkiden hoşlanma isteği ile bunu yapmaktan
duyulan korku arasındaki iç çatışmayı içine alır. Düşmanlık sıklıkla
eşle ilgilidir. Kadında cinsel uyarılmayı artırmaya yönelik tedaviler
Genital bölgeye kan akımını artırarak ya da ıslanmayı kolaylaştırarak
etkinlik gösteren ürünler üzerine denemeler sürse de bunlar henüz
deneysel düzeydedir. Bazı vazodilatör kremlerin cinsel uyarılmayı
düzeltici etkisi sınanmaktadır. Sempatik sinir sistemini uyaran
ilaçlar, yohimbin, sildefanil gibi ağızdan kullanılan ilaçlar da
araştırılmaktadır. Bu ilaçlar kan akımını artırarak ya da sinir
sisteminin bazı bölümlerini uyararak çalışırlar. Efedrin cinsel
uyarılmayı ve orgazmı artırabilir. Ancak bu konuda çalışmalar
sınırlıdır. Yan etkiler de kullanımı kısıtlamaktadır.
Trazodonun
cinsel uyarılmayı artırabildiği belirtilmektedir. Öte yandan kadınlarda
depresyon tedavisinde cinsel yan etkileri olmayan antidepresanlar
seçmek de önemli görünmektedir.Nefazodon ve mirtazapin bu yönden daha
güvenlidir. Kadın Orgazmik Bozukluğu Kadın cinsel yanıtının orgazm
kısmıyla ilgili bir bozukluktur. Bu durumda kadın cinsel olarak
uyarılır ancak odaklanma, yoğunluk ve süre yeterli olduğu halde orgazma
ulaşamaz. Yaşam boyu orgazm bozukluğunda kadın bir eşle ya da
masturbasyon ile hiç orgazma ulaşamamıştır. Bu bozuklukla ilgili olarak
normalde varolan kişisel varyasyonların farkında olmak önemlidir. Bir
diğer önemli konu da kadının cinsel birleşme yoluyla orgazm olmamasının
kadında bir sorun olduğu şeklinde yorumlanmasıdır. Birleşme olmadan
klitorisin uyarılmasıyla orgazma ulaşan ancak klitoris uyarılmadığında
sadece birleşme ile orgazma ulaşamayan bir kadın orgazm bozukluğu
olarak değerlendirilemez. Çoğu kadın birleşme sırasında orgazma hem
klitorisin elle uyarılması hem de penil vajinal uyarılma ile ulaşırlar.
Kinsey 35 yaşın üzerindeki evli kadınların yalnızca %5'inin
yaşamlarında hiç orgazma ulaşmadığını bulmuştur. Orgazm sıklığı yaşla
artar.
Kadın orgazm bozukluğunun en önemli nedenlerinden biri
"cinsellik eşittir cinsel birleşme" tarzı düşünmedir. Birleşme ve
orgazmın başlıca amaç haline gelmesi orgazmı engeller.Kadının eşine
kızgın olması da nedenlerden biri olabilir. Bir başka neden etkin
olmayan cinsel tekniklerdir. Bazen kadın ve/veya cinsel eşi etkili bir
şekilde uyarmayı beceremez. Sevişmek "bildiğimiz" değil öğrendiğimiz
bir şeydir. Kaygı da cinsel tekniklerin etkin olmasını etkiler.
Cinsellikle ilgili aileden ya da dinden öğrenilenler de bazen kadında
kaçınmaya ya da açıkça etkin cinsel uyarımın reddedilmesine neden
olabilir. Bazen kadın için orgazm kendini kaybetmek anlamına gelebilir.
Bu konudaki kültürel beklentiler ve sosyal kısıtlamalar da oldukça
önemlidir.
Orgazm bozukluğunun tedavisinde sildenafil
kullanımının yararlı olduğuna ilişkin bilgiler vardır. Ayrıca ilaç
kullanımına ikincil olan cinsel işlev bozukluklarında da yararlı
olabilir. Buspironun kadın orgazm bozukluğunda yararlı olabileceği de
ortaya atılmıştır.
Cinsel ağrı bozuklukları
-Vaginismus
Vagina etrafındaki kasların birleşmeyi imkansız hale getirecek şekilde
istemsiz olarak kasılmasıdır. Vaginismusun nedeni genellikle cinsel
birleşme ile ilgili tiksindirici bir uyarandır. En sık rastlanan
tiksindirici uyaranlar travmatik cinsel saldırılar, ağrılı birleşme ve
travmatik pelvik muayenedir. Diğer nedenler arasında pelvik hastalık ve
bilinçdışı korku ve/veya suçluluk olabilir. Tedavide sistematik
duyarsızlaştırma, pubokoksigeal kas eğitimi ve vajinal dilatörlerin
kullanımı beraberce önerilir. Eşin işbirliği tedavinin etkinliğini
belirleyen en önemli etken gibi görünmektedir.
-Disparöni
cinsel ilişki ile birlikte tekrarlayıcı ya da kalıcı genital ağrı
olması. Tekrarlayıcı ya da kalıcı genital ağrı cinsel birleşme
dışındaki cinsel uyarılmayla da ortaya çıkabilir. Disparöni vestibülit,
vajinal atrofi veya vajinal enfeksiyon gibi tıbbi sorunlara ikincil
olabileceği gibi psikolojik de olabilir ya da her iki durum bir arada
etkili olabilir. Ayrıca vajinismusa ikincil ya da ıslanmanın olmamasına
bağlı da olabilir. Tedavide nedene yönelik tıbbi ve cerrahi girişimler
önemlidir. Ancak çoğu kadın için bu girişimlerin yanı sıra
bilişsel-davranışçı terapi gerekli olmaktadır. Kadın cinsel işlevinde
hormonları rolü Hormonlar kadın cinsel işlevinin düzenlenmesinde önemli
bir rol oynarlar. Hayvan deneylerinde östrojenin duyuları etkilediğine
ilişkin kanıtlar elde edilmiştir. Menapoz sonrasındaki kadınlara
östrojen verilmesi vajina ve klitoristeki kan akımını artırır. Yaşlanma
ve menapoz sonucu en sık karşılaşılan cinsel yakınmalar istek kaybı,
ağrılı cinsel birleşme, cinsel yanıtın azalması, orgazma ulaşmada
zorluk ve genital duyarlığın azalmasıdır. Islanmanın azalması ve
duyarlığın bozulması östrojen düzeylerinin düşüklüğü ile ilişkilidir.
Testosteron düzeylerinin düşük olması cinsel uyarılma, genital
duyarlık, libido ve orgazmdaki azalma ile birliktedir.
--------------------------------------------------------------------------------
Hazırlayan: Dr. Verda Bitlis Tüzer
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Psikiyatri Kliniği
Cinsel istek bozuklukları
Cinsel tiksinti bozukluğu
Kadınlarda cinsel isteği artırmanın yolları
Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Cinsel ağrı bozuklukları
Cinsel istek bozuklukları
Cinsel
istek genellikle cinsel yanıt döngüsünün ilk evresi olarak
değerlendirilir. İstek sadece psikolojik bir durum gibi görünse de
sıklıkla hormonal dengesizlik ya da tedavi gibi fiziksel durumlardan
etkilenmektedir.
Azalmış cinsel istek Azalmış cinsel istek
sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel fantezilerin ve
cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması (ya da hiç olmaması).
Kişinin
yaşı ve yaşam koşulları gibi cinsel işlevselliğini etkileyen etkenler
göz önünde bulundurularak cinsel isteğin azaldığı ya da hiç olmadığı
yargısına varılır. İstek burada cinsel içerikli rüyalar ve fanteziler,
erotik materyele ilgi, cinsel etkinlikle ilgili arzuların farkında
olma, olası çekici cinsel eşlere yönelik dikkatin olması ve cinselliğin
azalmasına ilişkin hayal kırıklığının olması gibi durumları
kapsamaktadır. isteğin olması çeşitli faktörlere bağlıdır: biyolojik
güdü, yeterli özgüven, cinsellikle ilgili önceki deneyimlerin olumlu
olması, uygun bir cinsel eşin olması birlikte olunan kişi ile cinsellik
dışındaki alanlarda da iyi bir ilişkinin olması. Bu alanların herhangi
birinde sorun olması cinsel isteğin azalması ile sonuçlanabilir.
Azalmış cinsel istek bozukluğu bazı durumlarda tüm cinsel eşlere ya da
tüm cinsel aktivitelere genellenebilir. Genellikle diğer cinsel
sorunlarla (orgazm olamama, kayganlaşma olmaması gibi) birlikte görülse
de cinsel isteği az olan bazı kişiler cinsel olarak uyarılır ve orgazma
ulaşırlar.
Cinsel istek azalması hem fiziksel hem de
psikolojik sorunlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Cinsel isteği
azaltan fiziksel faktörler yaşlanma, bazı ilaçlar, ağrı, alkolizm,
böbrek yetmezliği, kronik hastalıklar, nörolojik durumlar ve hormonal
dengesizliklerdir. Psikolojik nedenler arasındaki stres, kişilerarası
ilişkilerdeki sorunlar, beden imgesiyle ilgili kaygılar, anksiyete ve
depresyon isteği azaltabilir. İlişki ile ilgili sorunlar (güç
çekişmesi, çatışma, düşmanlık), cinsel travma (tecavüz), önemli yaşam
olayları (ailede birinin ölümü, çocuk doğumu, taşınma gibi) ve cinsel
ilişki ile bazı olumsuz anıların eşleşmesi gibi durumlar da önemlidir.
Bazen cinsel istek azalması bir ilişkideki bozulmanın işareti
olabilir.Öfkeli, korkulu ya da zihni dağınık kişiler genellikle cinsel
yakınlık için istek duymazlar. Cinsellikten uzun süre uzak kalmak da
cinsel dürtüyü bastırabilir.
Cinsel isteğin az olması
kadınlarda cinsellikle ilgili en yaygın şikayetlerdendir. Kadınların
yaklaşık %33'ünün hayatlarının bir döneminde cinsel ilgi ya da istek
azalmasıyla karşı karşıya kalacağı tahmin edilmektedir. Yaş gruplarına
göre sıklık değişmektedir. 18-24 yaşları arasındaki kadınların %32'si
cinsel istek azlığından etkilenirken bu oran 30-34 yaş grubunda %29.5
ve 35-39 yaş grubunda %37.6'dır. Cinsel isteğin ne kadarının normal
olduğunu söylemek zordur. Genelde klinisyen bir çok faktörü-kültürel
bağlamda ilişkinin özellikleri gibi- bir arada değerlendirmelidir.
Ayrıca cinsel eşin cinsel istek düzeyi de-eşlerden birindeki aşırı
isteği belirlemek için değerlendirilmelidir. Bu arada eşlerin
birbirinden farklı cinsel istek düzeylerinin olması herhangi birinde
psikolojik bir sorun olduğu anlamına gelmez. Cinsel temas ve doyum
gereksinimi kişilere göre değişebildiği gibi aynı kişide de zaman
içinde farklı olabilir. Genel toplomda cinsel istek azlığının % 20
civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Cinsel tiksinti bozukluğu
Cinsel
isteğin daha şiddetli bir derecede ortadan kalkmasıdır. Cinsel tiksinti
bozukluğu olan bireyler cinsel aktivetelerden kaçınırlar, kendilerine
cinsel yönden yaklaşıldığında korku, kaygı ya da iğrenme ifade ederler.
Bu durum belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası ilişkilerde
zorluklara neden olur. Böyle bir sorunu olanlarda cinsel uyaranlara
yanıt çok geniş bir yelpazede ortaya çıkabilir. Şiddetli derecede
cinsel tiksinti bozukluğu olan kişilerde cinsellikle ilgili durumlarda
panik atağa varan sorunlar yaşanabilir. Bu sorun travma sonrası stres
bozukluğu gibi başka psikolojik sorunlarla birarada görülebilir. Bu
bozukluk tecavüze uğrama ya da çocuklukta istismar gibi cinsel
saldırıya maruz kalınan durumlarda, cinsel birleşmenin ağrılı olduğu
durumlarda ya da cinsel dürtü ile utanç, suçluluk gibi duygular
arasında farkında olunmayan bir bağlantı olduğunda ortaya çıkabilir.
Kadınlarda cinsel isteği artırmanın yolları
Sorunun
karmaşıklığı ve bireylere özgü oluşu göz önüne alındığında işe yarayan
tek bir yöntem olamayacağı açıktır. İçlerinde Viagra (sildefanil) de
olmak üzere cinsel uyarılma üzerine etkili olduğu düşünülen bir grup
ilaç araştırılmaktadır. Bu ilaçların çoğu genital bölgedeki kan akımını
artırarak etkili olmaktadırlar. Hem kadınlar hem de erkeklerde
testosteron libido açısından önemli olduğundan cinsel istek azalmasının
tedavisinde kullanımı araştırılmıştır. Kadınlarda yaşla testosteronun
azaldığı göz önüne alındığında zaman içinde libidolarında belirgin bir
düşüş farkeden kadınlarda yararlı olabilir. Ancak cinsel istek azalması
olan kadınların çoğunda testosteron düzeylerinin normal olduğu da
gözden kaçırılmamalıdır. Testosteron tedavisi ile karaciğer hasarı,
kalp hastalığı riskinde artış gibi yan etkiler oluşabileceği de dikkate
alınmalıdır. Seçici östrojen agonistleri premenapozal ve postmenapozal
kadınlarda cinsel isteği artırabilir. Cinsel aktiviteden bir kaç saat
önce alınan metilfenidat gibi uyarıcılar antidepresan tedaviye ikincil
cinsel işlev bozukluğu olan hastalarda cinsel yanıtın dört evresini de
artırmıştır. Ancak uyarıcıların tedavide yeri belirsizdir. Bağımlılık,
aritmi gibi yan etkileri de gözönünde bulundurulmalıdır.
Cinsel
istek ile ilgili çalışmaların zor olmasının nedenlerinden biri cinsel
döngünün bu ilk evresine eşlik eden açık fiziksel değişikliklerin
olmamasıdır. Cinsel döngüde gözlenen normal fiziksel değişiklikler
ikinci evre olan uyarılma evresine dek başlamazlar. Azalmış cinsel
istek bozukluğu tedaviye en dirençli cinsel işlev bozuklukları
arasındadır. Çoğu hastada duyumsal keşif alıştırmaları etkili değildir.
Davranışçı yaklaşımdan çok psikodinamik yaklaşımla hastaya cinsel
sorunların kökenini anlaması ve cinsel hazzın önündeki engelleri aşması
için yardımcı olmak gerekebilir. Daha önce orgazm deneyimi olmayan
kadınlar için masturbasyon alıştırmaları iyi bir yol olabilir.
Feromonların
cinsel istek bozukluklarının tedavisindeki yeri de giderek daha fazla
araştırılmaktadır. Bunlar dışında eğitim amaçlı erotik videolar da
yararlı olabilir. Ancak cinsel tiksinti bozukluğu olanlarda erotik
videolar kaygıyı artırabileceği için önerilmez.
Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Cinsel
uyarılma cinsel yanıt döngüsünün ikinci evresidir. Cinsel uyarılmanın
kesin olarak psikolojik bir yönü olsa da aynı zamanda fizyolojik
değişikliklerin görüldüğü ilk evredir. Kadınlarda genellikle pelvik
bölgeye kan akımının olması, vajinal ıslanma ve genişleme ile dış
genitallerin şişmesi ile karakterizedir. Bu değişikliklerin altında
yatan mekanizma çok açık olmasa da cinsel uyarılma otonom sinir
sisteminin uyarılması ile ilişkilidir.
Kadın Cinsel Uyarılma
Bozukluğu (KCUB) Cinsel yanıtın genel uyarılma yönünün ortadan
kalkmasıdır. Bu durumda kadınlarda vaginal kayganlaşma ya da genişleme
olmadığı gibi erotik duyumlar da hissedilmez. Fiziksel temas
tiksindirici gelebilir veya belli bir noktaya dek temas zevk verebilir.
Uyarılma sorunu olduğunda orgazmla ilgili sorun da olacaktır. Bir
araştırmada mutlu bir evlilikleri olan kadınların % 33'ü cinsel
uyarılmayı sürdürmede zorluk tanımlamışlardır. Bütün işlev bozuklukları
gibi KCUB da cinsel uyarıma yanıtı olan bir kadında yaşamın belli bir
döneminde ortaya çıkabilir ya da en başından beri yanıt olmayabilir.
İşlev bozukluğu yalnız belli durumlarda görülebilir ya da genelleşmiş
olabilir. Örneğin; yaşam boyu ve durumsal KCUB olan bir kadın her zaman
uyarılma güçlüğü yaşayacak ve bu yalnızca eşiyle ortaya çıkacaktır.
Masters
ve Johnson normal tepki veren kadınların özellikle adet öncesi dönemde
istekli olduğunu bulmuştur. Yakın zamanlı bir araştırma da bu sorunu
yaşayan kadınların adeti izleyen dönemde daha istekli olduğunu
belirlemiştir. Bir üçüncü grup kadının da tam yumurtlama (ovulasyon)
döneminde en yoğun cinsel uyarılmayı hissettiği belirtilmektedir.
Cinsel
uyarılma ile ilgili sorunlar bazı fiziksel durumlar ve yaşam dönemleri
ile ilişkili olabilir. Diyabet, sigara kullanımı, cinsel yolla bulaşan
hastalıklar ve sinir hasarı hem kadın hem de erkekte cinsel uyarılmayı
olumsuz etkileyebilir. Emziren kadınlarda vajinal ıslanmada azalma
olabileceği belirtilmiştir. Menapoz döneminde ve sonrasında östrojenin
azalması da uyarılmayı zorlaştırabilir. Bazı ilaçlar da uyarılmayı
bozabilir. Antidepresanlar, antihipertansifler ve antihistaminikler
sıklıkla bu yan etkiye sahiptir.
Bu işlev bozukluğunun en
yaygın nedenleri arasında suçluluk ve düşmanlık yer almaktadır.
Suçluluk genellikle cinsel ilişkiden hoşlanma isteği ile bunu yapmaktan
duyulan korku arasındaki iç çatışmayı içine alır. Düşmanlık sıklıkla
eşle ilgilidir. Kadında cinsel uyarılmayı artırmaya yönelik tedaviler
Genital bölgeye kan akımını artırarak ya da ıslanmayı kolaylaştırarak
etkinlik gösteren ürünler üzerine denemeler sürse de bunlar henüz
deneysel düzeydedir. Bazı vazodilatör kremlerin cinsel uyarılmayı
düzeltici etkisi sınanmaktadır. Sempatik sinir sistemini uyaran
ilaçlar, yohimbin, sildefanil gibi ağızdan kullanılan ilaçlar da
araştırılmaktadır. Bu ilaçlar kan akımını artırarak ya da sinir
sisteminin bazı bölümlerini uyararak çalışırlar. Efedrin cinsel
uyarılmayı ve orgazmı artırabilir. Ancak bu konuda çalışmalar
sınırlıdır. Yan etkiler de kullanımı kısıtlamaktadır.
Trazodonun
cinsel uyarılmayı artırabildiği belirtilmektedir. Öte yandan kadınlarda
depresyon tedavisinde cinsel yan etkileri olmayan antidepresanlar
seçmek de önemli görünmektedir.Nefazodon ve mirtazapin bu yönden daha
güvenlidir. Kadın Orgazmik Bozukluğu Kadın cinsel yanıtının orgazm
kısmıyla ilgili bir bozukluktur. Bu durumda kadın cinsel olarak
uyarılır ancak odaklanma, yoğunluk ve süre yeterli olduğu halde orgazma
ulaşamaz. Yaşam boyu orgazm bozukluğunda kadın bir eşle ya da
masturbasyon ile hiç orgazma ulaşamamıştır. Bu bozuklukla ilgili olarak
normalde varolan kişisel varyasyonların farkında olmak önemlidir. Bir
diğer önemli konu da kadının cinsel birleşme yoluyla orgazm olmamasının
kadında bir sorun olduğu şeklinde yorumlanmasıdır. Birleşme olmadan
klitorisin uyarılmasıyla orgazma ulaşan ancak klitoris uyarılmadığında
sadece birleşme ile orgazma ulaşamayan bir kadın orgazm bozukluğu
olarak değerlendirilemez. Çoğu kadın birleşme sırasında orgazma hem
klitorisin elle uyarılması hem de penil vajinal uyarılma ile ulaşırlar.
Kinsey 35 yaşın üzerindeki evli kadınların yalnızca %5'inin
yaşamlarında hiç orgazma ulaşmadığını bulmuştur. Orgazm sıklığı yaşla
artar.
Kadın orgazm bozukluğunun en önemli nedenlerinden biri
"cinsellik eşittir cinsel birleşme" tarzı düşünmedir. Birleşme ve
orgazmın başlıca amaç haline gelmesi orgazmı engeller.Kadının eşine
kızgın olması da nedenlerden biri olabilir. Bir başka neden etkin
olmayan cinsel tekniklerdir. Bazen kadın ve/veya cinsel eşi etkili bir
şekilde uyarmayı beceremez. Sevişmek "bildiğimiz" değil öğrendiğimiz
bir şeydir. Kaygı da cinsel tekniklerin etkin olmasını etkiler.
Cinsellikle ilgili aileden ya da dinden öğrenilenler de bazen kadında
kaçınmaya ya da açıkça etkin cinsel uyarımın reddedilmesine neden
olabilir. Bazen kadın için orgazm kendini kaybetmek anlamına gelebilir.
Bu konudaki kültürel beklentiler ve sosyal kısıtlamalar da oldukça
önemlidir.
Orgazm bozukluğunun tedavisinde sildenafil
kullanımının yararlı olduğuna ilişkin bilgiler vardır. Ayrıca ilaç
kullanımına ikincil olan cinsel işlev bozukluklarında da yararlı
olabilir. Buspironun kadın orgazm bozukluğunda yararlı olabileceği de
ortaya atılmıştır.
Cinsel ağrı bozuklukları
-Vaginismus
Vagina etrafındaki kasların birleşmeyi imkansız hale getirecek şekilde
istemsiz olarak kasılmasıdır. Vaginismusun nedeni genellikle cinsel
birleşme ile ilgili tiksindirici bir uyarandır. En sık rastlanan
tiksindirici uyaranlar travmatik cinsel saldırılar, ağrılı birleşme ve
travmatik pelvik muayenedir. Diğer nedenler arasında pelvik hastalık ve
bilinçdışı korku ve/veya suçluluk olabilir. Tedavide sistematik
duyarsızlaştırma, pubokoksigeal kas eğitimi ve vajinal dilatörlerin
kullanımı beraberce önerilir. Eşin işbirliği tedavinin etkinliğini
belirleyen en önemli etken gibi görünmektedir.
-Disparöni
cinsel ilişki ile birlikte tekrarlayıcı ya da kalıcı genital ağrı
olması. Tekrarlayıcı ya da kalıcı genital ağrı cinsel birleşme
dışındaki cinsel uyarılmayla da ortaya çıkabilir. Disparöni vestibülit,
vajinal atrofi veya vajinal enfeksiyon gibi tıbbi sorunlara ikincil
olabileceği gibi psikolojik de olabilir ya da her iki durum bir arada
etkili olabilir. Ayrıca vajinismusa ikincil ya da ıslanmanın olmamasına
bağlı da olabilir. Tedavide nedene yönelik tıbbi ve cerrahi girişimler
önemlidir. Ancak çoğu kadın için bu girişimlerin yanı sıra
bilişsel-davranışçı terapi gerekli olmaktadır. Kadın cinsel işlevinde
hormonları rolü Hormonlar kadın cinsel işlevinin düzenlenmesinde önemli
bir rol oynarlar. Hayvan deneylerinde östrojenin duyuları etkilediğine
ilişkin kanıtlar elde edilmiştir. Menapoz sonrasındaki kadınlara
östrojen verilmesi vajina ve klitoristeki kan akımını artırır. Yaşlanma
ve menapoz sonucu en sık karşılaşılan cinsel yakınmalar istek kaybı,
ağrılı cinsel birleşme, cinsel yanıtın azalması, orgazma ulaşmada
zorluk ve genital duyarlığın azalmasıdır. Islanmanın azalması ve
duyarlığın bozulması östrojen düzeylerinin düşüklüğü ile ilişkilidir.
Testosteron düzeylerinin düşük olması cinsel uyarılma, genital
duyarlık, libido ve orgazmdaki azalma ile birliktedir.
Ptsi Mart 19, 2012 3:09 am tarafından KaRaKuLe
» 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi Kutlu Olsun!
C.tesi Mart 17, 2012 11:33 am tarafından KaRaKuLe
» 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun! (2012)
Perş. Mart 08, 2012 3:47 pm tarafından KaRaKuLe
» En Güncel 2012 Dns Ayarları ve Sunucu IP Numaraları
Ptsi Mart 05, 2012 7:57 pm tarafından KaRaKuLe
» Dünyanın En Yaşlı İnsanı Osmanlı Doğumlu
C.tesi Şub. 25, 2012 12:50 pm tarafından KaRaKuLe
» Revolver | Full Film | 2005 |
C.tesi Şub. 25, 2012 12:44 pm tarafından KaRaKuLe
» Kemal Sunal - Koyden Indim Sehire 1974 ( Full Tek Parça )
C.tesi Şub. 25, 2012 12:43 pm tarafından KaRaKuLe
» Hababam Sinifi Uyaniyor 1976 ( Full Tek Parça )
C.tesi Şub. 25, 2012 12:42 pm tarafından KaRaKuLe
» Cem Yılmaz - Yahşi Batı HQ (Full Film)
C.tesi Şub. 25, 2012 12:41 pm tarafından KaRaKuLe